Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın...

Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın...

Bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşı, 103 yaşında. Mehmet Akif Ersoy, milletin hissiyatına tercüman olup milli mücadele ruhunu kaleme aldı. Türk milletinin kurtuluş mücadelesini anlatan eser 12 Mart 1921'de Meclis'te kabul edildi. İşte Mehmet Akif'in yazdığı şiirin İstiklal Marşı unvanına eriştiği o sürecin öyküsü...

Harfler kelimelere kelimeler dizelere dönüştü. Adanmışlık ruhuyla iki günde kağıda döküldü istiklal destanı.

Milyonların zihnine kazınan o büyük destan, Mehmet Akif'in kalemiyle ifadesini buldu.

Türk milleti, istiklal yolunda adım adım ilerliyordu. O günlerde Hakimiyeti Milliye Gazetesi'ne bir ilan verildi.

Ebediyete kadar vatanın kutsallığını hatırlatacak milli marşa ihtiyaç vardı. Ödül 500 liraydı.

Herkes böyle bir şiirin Mehmet Akif'in kaleminden çıkacağını biliyordu. Ancak o, "Milletin marşı para karşılığı yazılamaz" diyerek bu teklife sıcak bakmadı.

Para ödülünü almamak koşuluyla kalemi elinde, vatan sevgisi yüreğinde Tacettin Dergahı'na kapandı. İstiklal Marşı'nın ilk sözlerini, omuzlarında bağımsızlık mücadelesinin yüküyle mum ışığının altında yazdı.

Takvimler 1 Mart 1921'i gösterdiğinde Birinci Meclis tarihi günlerinden birini yaşıyordu. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, kürsüden vatan dolu o satırları okumaya başladı.

Salonda alkış tufanı koptu, büyük coşku yaratan şiir dört defa ayakta dinlendi. 12 Mart 1921'de yapılan oylamayla Milli Marş olarak kabul edildi.

Mehmet Akif söylediği gibi para ödülünü almadı, Darül Mesai'ye bağışladı.

Mehmet Akif, tüm eserlerini topladığı Safahat adlı kitabına İstiklal Marşı'nı koymadı. Nedenini "Ben onu milletimin kalbine gömdüm" sözleriyle açıkladı.

18.03.2024 38

18-03-202418-03-202418-03-202418-03-202418-03-202418-03-202418-03-202418-03-2024